Kaş bu hayatta nefes aldığını ilk kez hissetmek gibi mi ? Yoksa denizi içine çekip,gözlerini yumduğun anda bu dünyanın ne kadar göreceli olduğunu,yüce yaratıcısı olduğunu bir kez daha anlamak mı?Sonrasında bir mutlulukla zıplamak mı?Meis adasının ışıklarıyla,uyuya kaldınız mı?Peki ya her adımda özgürlüğü hissettiniz mi?
Gün batımının sukunetini hiç yakaladınız mı?,Eğer,siz bunları gerçekten hissettiyseniz,Kaş çoktan sizi girdap gibi içine çekmiş demektir,ne mutlu sizlere..Şehirlerinize döndüğünüzde,Kaş’a şafak sayıcak,sürekli resimlerinize,videolarınızı sarıp sarıp izleyeceksiniz demektir,şimdiden geçmiş olsun.
Peki bu begonviller ne olucak sahi! Yaza bir çiçek bu denli nasıl yakışıp,süsleyebilir;evleri,sokakları,bahçeleri,fotografları,kalpleri..
’’Bir begonvil bir kasımpatı,pepug mu yoksa,sahi neyiz şimdi biz,gölgesini arayan uçurum mu?’’ Demiş doğan güneş,şiirinde,ne hoş,ne manalı..Her otobüsten inişte ‘’işte huzur’’dedirttiren,akabinde meydana doğru ilerledikçe ‘’sanki hiç gitmemiş,hep var gibi’’şarkısını söyleten belde..Yeşili,mavisi,çakılı,tarihi,yasemin kokusu,kampı,yokuşu,kedileri,insanları hep yaşanası,yaşandıkça eskimeyen unutulmayan anılar biriktiren yüce yerdir kaş.
Kaş ülkemizde geriye kalmış özgünlüğünü koruyan en nadide yerlerden biri. Antalya’nın en batısında yer alan, Türkiye’nin nam salmış güzelliklerinden biri. Berrak denizi, nefis koyları ve bozulmamış doğası ile cazibesini gün geçtikçe artıyor. Yeni açılan mekanlarıyla eskisinden daha da güzel şimdi.
Kaş’ın, uçsuz bucaksız denizi, kumu,sokaklardan gelen yasemin kokuları,güneşi ve Akdeniz’in en güzel manzaraları, antik çağlardan bu yana bir mücevher gibi parlıyor.